Evet insan sosyal bir varlık ve ilişkilere ihtiyacı var. Öyle ki bazen kalabalık bir sosyal hayatın içinde bile bir sevdiceğin yokluğu kafamıza takılabiliyor ve içimizde boşluklara sebep olabiliyor. Çünkü onaylanma ihtiyacı, aidiyet ve sevilme veya saygı görme insanın en temel ihtiyaçları arasında. Detaylı bilgi 👉 Maslow'un İhtiyaç Piramidi
Sevilme ihtiyacınız kararlarınızı işlevsel olarak almanıza neden oluyorsa, çocuklukta açılan ruhsal yaralar söz konusu olabilir. Gelin sevilme ihtiyacı üzerine biraz konuşalım.
Sevilmek: temel bir ihtiyaç
Çocuklar ancak, sevilir, ebeveynleri tarafından şefkatle çevrilir, sıcak ve güvenli bir ortamda büyürlerse, uyumlu bir şekilde gelişeceklerdir. Çocukta kendine olan sevgi ve saygısını uyandıracak olan, etrafındakilerin ona olan ilgisi ve sevgisidir. Sosyal varlığı ve özgüvenini ancak bu koşullarda besleyebilir. Dolayısıyla başkalarıyla ilişkileri bireyin kendine olan sevgi ve saygısı ile doğrudan ilişkili. Yani tanınma, kabul ve ilgi görme, sevilme duyguları bireyde özgüven, özsaygı ve özşefkat duygularını besler.
Kendini sevme, bir başkasını sevme ve sevilme, yaşamsal sevgiye duyulan ihtiyacın 3 ayrılmaz bileşenidir ve bunların doyumu, insanlara gelecekteki içsel dengeleri ve gelişimleri için anahtar olacaktır.
Sevgi, motivasyonun anahtarı; yaşamayı, yaratmayı, kendinizi ilerletmeyi ve başkalarına dokunma isteğinize olanak tanıyan şeydir. Yani sevgi de tıpkı beslenme gibi, bedensel ve ruhsal bütünlüğünüz için hayati bir ihtiyaç. Söz konusu bu doğal ihtiyaçları karşılanan birey, örneğin terk edilme korkusu gibi anksiyeteleri olan ve bu ihtiyacın giderilmesinin bir yolunu sürekli arayan bir başka bireye göre çok daha özgür, bağımsız ve sağlıklıdır.
Duygusal bağımlılık ve sevgi eksikliği
Tüm bunların aksine, karşılanmayan ihtiyaçlar söz konusu olduğunda bireyde kişilik ve psikolojik bozuklukları meydana gelecektir.
Sarılıp okşanmayan, sevgi ve şefkatten mahrum kalan çocuk, yetişkine sokulup dikkatini çekmeye çalışır ve bu durumu tersine çevirmek için daha çok yapışır. Sevgiden yoksun olan yetişkin de kendisini bu ihtiyaçtan soyutlama kapasitesine sahip değildir. Dolayısıyla sürekli içindeki boşluğu doldurma peşinde koşarak hayatında daha yaratıcı, geliştirici veya sosyal ve kültürel diğer alanlara tam anlamıyla yer veremeyecektir.
Hayatında diğer alanlarla ilgili deneyimler ondaki eksikliği tamamlayamadığından verimli olmayacaklardır. Böylece başkaları ile (ebeveynler, arkadaşlar, sevgili, vb.) bağımlı veya toksik ilişkiler kurmaya başlayacaktır.
🔗 Romantik ilişkilerde bağlanma stili testi | Kendini test et!
Duygusal bağımlılık, doğal bir ihtiyaç olan sevme ve sevilme ihtiyacından değil, başkalarının hayatlarımız üzerinde sahip olduğu güçten kaynaklanır. Bu sorumsuz tutum sergileyen bir güç ise, diğerini sevgisizliğin kaynağına koyar ve sorunlarının nedenini ona veya başkalarına atfettiğinde yetişkini kendisine bağımlı hale getirir.
Duygusal bağımlılık belirtileri
Yukarıda bahsettiğimiz gibi, yetişkin bu hayati ve temel ihtiyacı karşılamanın tüm yollarını arayacak ve terk edilme korkusu ile, onu kaybetmemek için diğerinin hiçbir şeyini reddetmeyecek, o bilir, o yapar, o daha iyi anlar gibi bir dile sahip olmaya başlayacaktır.
Her ne olursa olsun karşısındakinden aldığı sevgiyi kaybetmemek için kişi, kendini inkar etmek, kendini yok etmek ya da bir başkasının elinde kukla olmak pahasına bağımlı ilişkiyi terkedemeyecektir.
Bazı insanlar rasyonel düşündüklerini ifade ederek kendilerini sevilmeden ve sevmeden yaşayabileceklerine ikna etmek isterler. Ancak bu sadece savunma mekanizmasıdır ve durumu “rasyonelleştirerek” güçlenmeye çalışırlar, halbuki tek yaptıkları sevgisizlikten kaynaklanan acılarını maskelemeye çalışmaktır.
👉Bu makaleler de ilgini çekebilir!
🔗 "Seni seviyorum" demeden onu sevdiğini göstermek
🔗 Mesajına cevap vermiyorsa ne yapmalı?
🔗 Duygusal bağımlılık: Duygusal bağımlılığın 8 işareti
🔗 Kendinden şüphe etmene neden olan 16 gaslighting cümlesi
🔗 Toksik romantik ilişkilere dair 10 kırmızı çizgi 🚩
Psikolog notu: takip edilmesi gereken bir eğilimMevcut iki gerçek var ki onlar da şunlar; Kendini inkar: Rasyonelliğe veya başkalarına bağlayarak, sevgi ihtiyacınızı veya eksikliğinizi yok sayamazsınız. Özsevgi eksikliği: Sevme ve sevilme doğrudan kendinizi sevme yeteneği ile doğru orantılıdır.
Diğeriyle olan ilişkide bu patolojik yaklaşımı, bu duygusal bağımlılığın acısını yaratan duygusal bağın patolojisini belirlemek, anlamak ve ona göre hareket etmek için psikolojik danışmanlık alınması gerekebilir.
🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..." #BornToBeMe
|
Kaynak
Müge Serez
Yorumlar