Bağlanma Kuramı ne diyor? Neden bu kadar önemli?

tarihinde Gözde , Wengood yazarı tarafından güncellendi

"Çocukluğunuz nasıl geçti?" Bir psikologla görüşmeye başladığınızda, ilk seans sırasında genellikle bu soruyla karşılaşırsınız. Bunun bir nedeni vardır, çünkü birçok gelişim yaşamın bu döneminde meydana gelir. Tam da bu yüzden, bağlanma teorisi veya bağlanma kuramı yetişkinlikteki ilişkilerimizi ve kurduğumuz bağların doğru şekilde oluşup oluşmadığını anlamak için de bir yöntemdir. John Bowlby tarafından teorileştirilmiş kritik bir psikoloji kavramı olan "Bağlanma Teorisi" nedir ve neden önemlidir? İşte bağlanma üzerine bilmeniz gerekenler.

Bağlanma Kuramı ne diyor? Neden bu kadar önemli?

Bağlanma Teorisinin Kökenleri

Wengood'da daha önce John Bowlby'nin romantik bağlanma stillerinden söz etmiştik. Ancak onun bağlanma teorisinin kökenlerine ve önemine değinmemiştik 🧐. 1951 yılında, psikiyatrist Dünya Sağlık Örgütü (WHO) için “Anne Bakımı ve Mental Sağlık” başlıklı bir rapor yayınlıyor. Bu raporda, uzun süreli ayrılıkların küçük çocuklar üzerindeki etkilerini anlamak istiyor.

O zamanlar, çocuğun çevresiyle ilişkileri yeterince önemsenmiyordu. Merkezi nokta daha çok Freud ve içgüdülerdi. Ancak, Bowlby bu görüşü reddederek ve yazılarında “bağlanma”dan bahsetmeye başlayarak bir başka teori geliştiriyor. Bebeklerin bağlanma eğilimleri olduğunu ve bağlanma davranışının veya bağ kurmanın bir çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamada ne kadar belirleyici olduğunu ortaya koyuyor.

👋 Temel ihtiyaçlar nedir bilmiyor musunuz? Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi teorisine dair makalemizi okuyarak bu ihtiyaçlar hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Teoriye göre Bağlanma Nasıl Oluşur?

Bowlby'nin çalışmalarını ilerleten 1978 yılındaki ek çalışmalar, özellikle Ainsworth, Blehar, Waters ve Wall tarafından yapılan çalışmalar bağlanma aşamalarını pekiştiriyor 🍼 :

  • Doğumdan-6. haftaya kadar 👉 Bağlanma öncesi aşama: Bebek, emme, sokulma/uzanma, bakış, gülümseme, ağlama bebeğin başlıca bağlanma davranışları. Bu erken dönemde ilk bağlanma davranışlarını aktive eder, ancak henüz ana bir figür yoktur.
  • 6. Haftadan, 6.- 8. aya kadar 👉 Bağlanmanın oluşum aşaması: Bu dönemde bağlanma davranışları çeşitlenir ve bebek kendine özel bir kişiyi figür olarak seçmeye başlar.
  • 6.-8. aydan, 18.-24. aya kadar 👉 Bağlılık aşaması : Çocuğun, kendisini iyi hissetmediği zaman ihtiyaç duyduğu bir referans figürü vardır.
  • 18. aydan – 2 yaş ve sonrasına kadar 👉 karşılıklı ilişki oluşturmaÇocuk, ana figür tarafından güvenlik ihtiyaçları karşılandığı için birden fazla bağlanma geliştirmeye başlar.

Bağlanmanın nasıl oluştuğunu anlamak için iki davranış belirleyici olabilir. Çocuk, güvende hissetmek için "bakıcı" olarak adlandırılan ana figürünü arar ve ayrılık durumunda tepki gösterir. Genellikle bağlanmayı gösteren ağlama, tutunma davranışları, gülümsemeler vb. her türlü sinyali verir ki bu da onun bağlanma figürüne ihtiyaç duyduğunu ve ihtiyaçlarını, duygularını düzenlemesine yardımcı olduğunu gösterir. Bu sinyalleri gözlemlemek bu yüzden oldukça önemli. 

🤔 Ana bağlanma figürü her zaman anne midir?
Teoriye göre, ana bağlanma figürü bir tanedir. Genellikle bu anne olur çünkü toplumumuzda çocuğun mental yükünü kadınlar taşır. Ancak bu, diğer güçlü ve yardımcı bağlanma figürlerinin olmadığı anlamına gelmez. Örneğin, anneanne veya dede ile büyüyen bir çocuk bağlanma figürü olarak onları görebilir. Önemli olan ihtiyaçlarını kimin karşıladığı ve bakımını kimin verdiği.

👋 İlginizi çekebilir: 5 çocukluk çağı travması ve sonuçları 

Neden Bağlanmaya İhtiyacımız Var?

Ek çalışmalarla birlikte, çocukluk döneminde en az bir referans figüre ihtiyacımız olduğunu anlıyoruz. Bu, çocuğun dengeli bir şekilde gelişebilmesi için hayati öneme sahiptir. Genellikle çocuk, bir başkasının yardımı olmadan duygularını yönetemez veya hayatta kalamaz. Aynı şekilde, çocuğun gelişimi için sıcak, sürekli ve öngörülebilir bir ilişki de gereklidir.

Mesela Erik Erikson'un Psikososyal Gelişim Kuramı da Bağlanma Teorisini desteklemektedir. Erikson, insan gelişimini sekiz evrede tanımlamaktadır: İlk evre psikoanalitik dönemde oral evreye karşılık gelen yaşamın ilk senesidir ve Erikson'a göre bu dönemde ortaya çıkan sosyal etkileşim "güven" ve "güvensizliktir". Çocuğun özgüven, diğer insanlara karşı güven duyma hissi bu donemde aldığı bakım ve sevgiye bağlıdır. Bu dönemde eksik şefkat ve bakım gören çocuk, yaşamın ileri evrelerinde diğer kişilere karşı güvensiz olacak ve korku, kuşkulu bir tutum edinecektir.

Özellikle, bağlanma figürüne sahip olmak, korkuların gelişmesini engeller. Örneğin, erken çocukluk döneminde herhangi bir dengesizlik yaşandıysa terk edilme korkusu veya duygusal bağımlılık şeması ile ilişkili problemler geliştirebiliriz 🤕.

📌 Kendi Deneyimim

Kendimi bildim bileli terk edilme korkusu içindeydim. Bu, arkadaşlık ve aşk ilişkilerimi kesinlikle etkiledi, uzun süre güvensiz bağlanma stiliyle mücadele ettim ve bu davranışın nedenlerinden birini terapi sırasında tanımlayabildim.

Ailem, bebekken birkaç ay boyunca dışarıda olmak zorunda kaldı, yaklaşık 1 yaşındayken bir insani yardım amaçlı seyahate çıktılar. O dönemde beni büyükanne ve büyükbabam büyüttü ve güvende hissetmeme rağmen, bu gelişim aşamasında ebeveynlerimi görememek kişiliğim üzerinde büyük bir etki yarattı. 

Bunu bir travma olarak nitelendirmiyorum bugün, ama terkedilme korkum, güven eksikliğim ve insan ilişkilerimde kendini sabote etme alışkanlığımın nedenlerinden biri olduğu inkâr edilemez. Elbette terapi aracılığıyla keşfettiğim tek şey bu değil, bunların yanında nasıl kendime yardımcı olabileceğimi de konuşuyoruz fakat farkındalık yolun en önemli kısmı diyebilirim.

Bu Teori Hala Geçerli mi?

Ünlü psikiyatrist tarafından ortaya atılan ve günümüzde terapilerde oldukça merkezi bir yere sahip olan teori, çocuklarda duygusal bağ oluşturmada hâkim bir yaklaşım sunuyor. Ancak, sosyal ilişkilerin karmaşıklığı göz önünde bulundurulduğunda, bu teorinin kapsamının sınırlı olduğu ve tüm yetişkin sosyal davranışlarımızı açıklayamayacağı eleştirileri de yapılmıyor değil 🤔. Kendi örneğimi ele alırsak, psikolojik desteğimle bu yönü derinlemesine inceledim ancak olduğum kişinin tek nedeni bu değil. Dikkate alınması gereken pek çok faktör var ve bu durumun tek sebep olduğunu iddia etmek zor.

Bütün yönleri göz önünde bulundurarak durumu değerlendirmek gerekiyor. Bağlanma teorisi, özellikle ebeveynler için önemli bir kavram olmakla birlikte, tek belirleyici faktör değildir. Eğer korkularınız varsa veya güven eksikliğiniz varsa ve bunların nedenlerini anlamak istiyorsanız, bir uzmana danışmaktan çekinmeyin derim! 

Bu içeriği okuyanlar bunları da mutlaka okuyor: 

👍 "Güven" tüm ilişkilerin doğasını belirliyor!

👍 Bilişsel Davranışçı Terapi | Duyguları kontrol etmeyi öğren!

👍 Psikanaliz ne işe yarar? Psikanalize ne zaman başvurmalı?

👍 Rorschach testi nedir? "Bu lekede ne görüyorsunuz?"

Yazar notu: İlginç Bir Perspektif

Bağlanma teorisi ilginçtir ve kişinin çocukluğunu ve yaşadığı deneyimleri yeniden gözden geçirmek için geniş bir perspektif sunar. Eğer içinde bir yanlışlık olduğunu hissediyorsan, bu yönde bir ipucu olduğunu düşünüyorsan, bir psikolog ile iletişime geçerek birlikte durum değerlendirmesi yapabilir, daha mutlu olmak için yeni alışkanlıklar ve düşünce tarzları geliştirebilirsin.

🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
#BornToBeMe

Kaynaklar: 

Kaleme alan Gözde , Wengood yazarı

🍂Modern zamanlarda bir adet romantik.

Güncel içeriklere göz at!

Toksik insan ne demek? Toksik insan özellikleri neler?

Hiç bazı insanlarla zaman geçirdikten sonra kendinizi kaygılı, suçlu, kafası karışmış veya tükenmiş hissettiniz mi? Eğer öyleyse, muhtemelen toksik insanlarla karşılaştınız. Bu yazıda, toksik insan nedir, toksik insan özellikleri nelerdir, hepsini konuşuyoruz. Toksik insanların yaşamınıza etkisini ve ruh sağlığınızı nasıl koruyabileceğinizi öğrenin.

Anksiyete (Kaygı) Bozukluğu nedir? Ne yapmalı?

Hepimiz zaman zaman kaygı hissederiz, fakat genellikle belirtiler hızlıca kaybolur ve sorun yaratmaz. Kaygı belirtileri sürekli ve ciddi bir şekilde devam ettiğinde ise kişi yaşam kalitesinde düşüş hissederek şikayet etmeye başlar. Baskın bir şekilde hissedilen anksiyete, sürekli devam ettiğinde işe gitme, okula gitme, arkadaşlarla görüşme veya günlük yaşantıdaki görevleri yerine getirmek zorlaşır. Bu durum normal bir kaygı olmayabilir. İşte bu noktada devreye "anksiyete (kaygı) bozukluğu" girer. Anksiyete halinin bir hastalığa dönüştüğü bu durum ile ilgili bilmeniz gereken her şey bu yazıda!

Ruh sağlığımıza hak ettiği özeni gösteriyor muyuz?

1992 yılından beri Dünya Ruh sağlığı federasyonu tarafından 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü olarak kutlanıyor. Ruh sağlığını genel insan sağlığından ayrı düşünemeyiz. Çünkü iyilik hali, bedensel ve ruhsal sağlığın bütününe bağlıdır. Ruh sağlığının önemini anlamak sadece kişiler için önem teşkil etmez, toplumun refahı için de oldukça önemlidir. Mental sağlığımıza dair bilmeniz gereken her şey bu makalede!

Kadından güler yüz beklemek niye? Canım isterse gülerim!

Benim aslında sorun olmayan bir sorunum var. Güler yüzlü bir insan değilim. Güler yüzlü olmak bir zorunluluk mu? Bence güler yüzlü olmamak gayet normal; yüzümü illa güldürmeyen duygularım ve fikirlerim var, o kadar! “Erkekler, güler yüzlü kadın sever”, “Kadın dediğin güler yüzlü olur.”, “Öyle asık suratlı olursan, seni beğenmezler”... Bana her şeyi yakıp yıkma isteği veren bir şey varsa o da bu tür seksist yaklaşım ve dayatmalar. Kadınlara yönelik bu dayatmalara artık tahammül edemiyorum. Bize gülümsememizi söylemeyi bırakın! Veya kahkaha atarken nelere dikkat etmemiz gerektiğini söylemeyi! Kadın ve güler yüz beklemek: neden cinsiyetçi bir yaklaşım?

Finansal Stres: Ekonomik kriz ve psikolojik stres seviyemiz

Finansal stres, önemli bir stres faktörü türüdür, ödemenin imkansız olduğunu bildiğiniz devasa bir faturanın bizi beklediğini bilmek üzerimize ağır bir yük bindirir. Gelir gider dengesi, bütçe planlaması, enflasyon ve ekonomik sıkıntılar derken, ruh sağlığımız doğrudan etkileniyor ve hayatımızın her alanı bu stres türünden etkileniyor. Bilimsel çalışmalar bunu "finansal stres" veya "finansal kaygı" olarak tanımlıyor. Bugün bu konuyu konuşalım çünkü meslektaşlarınız, arkadaşlarınız, aileniz veya herhangi biri ile bunu konuşmanız önemli. Unutmayın söylenmeyen her şey bizi içten içe kemirir...

Çocukluk Travmaları Yetişkinlikte Bizi Nasıl Etkiler?

Yaşlandıkça, çocukluk travmalarının bizi hâlâ nasıl etkilediğini ve bazen başa çıkılması gerçekten zor olduğunu daha fazla keşfediyorum. Çocukken yaşanan bu travmalar, genellikle göz ardı edilmiş veya küçümsenmiş olsa da, yetişkin hayatımda büyük bir yer tutuyor. Çocukluğumuzun bizi tamamen nasıl şekillendirdiğini görmek şaşırtıcı bir durum. Bu etkileri daha iyi anlamak ve yönetmek için bu yazıyı mutlaka okuyun!

En ilham verici motivasyon sözleri! 20 mükemmel söz!

Motive edici sözler duymaya mı ihtiyacınız var? Güzel sözler söyleyen biri olsa da biraz motivasyon olsa mı diyorsunuz? O zaman doğru yerdesiniz. Motivasyon sözleri kısa ama etkili oluyor. Kişi kendini çıkmazda hissettiğinde motivasyon sözleri birer ışık oluyor. Hiçbir şey, hiçbir zaman senden daha önemli değil. Tek önemli olan şeyi yap ve ne olursa olsun, hayattaki zorlukların seni vazgeçirmesine izin verme. Bir iki güzel söz oku, yeniden güç bul. 💪 İşte arada bir açıp bakmalık 20 maddelik motivasyon sözleri listesi!

Bilişsel Davranışçı Terapi | Duyguları kontrol etmeyi öğren!

Birçok kişi, günümüzün yoğun ve stresli hayatında kişisel mutluluğu ve mental sağlığı korumanın yollarını arıyor. Bu yolculukta, bizi kendimizi daha iyi anlamamıza ve kabul etmemize yardımcı olan yöntemlerden biri Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) olabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), özellikle depresyon, anksiyete, fobi ve obsesif kompülsif bozukluk gibi psikolojik rahatsızlıkların üstesinden gelmek için etkileri kanıtlanmış bir tedavi yöntemi ve psikolojik yaklaşım tipidir. Özetle duygu ve davranışlarımız arasındaki bağlantıları keşfederken bize nasıl daha mutlu ve dengeli bir yaşam sürebileceğimizi gösterir.

İş ve yaşam koçu Özlem Şen ile söyleşiler

Youtube kanalımıza 💜 abone olmayı, 🔔 bildirim zilini açmayı, 👍videoları beğenmeyi, veee ✍🏻 bize yorumlardan ulaşabileceğini unutma! 

İş ve yaşam koçu Özlem Şen ile söyleşiler

🎧 Podcast dinle!

Spotify hesabımızı takip ediyor musun?

#3 | Algı yönetimi nedir? Uydumculuk psikolojisi ve soru sorma becerisi #algı #ikna #sorgulama

Ekim 2022 · RDV Coaching | Wengood

29:12

Sosyal medya hesaplarımıza abone oldunuz mu?

Instagram'da takipleşelim!

Pinterest'de de bizi görmek istemez misin?

TikTok'da da var mısın? Biz varız!